TEBEŞİR, KARA TAHTADAN YAPAY ZEKAYA…
Geleneksel eğitim sistemi yerine aktif öğrenme modeli olan Flipped Learning’i hayata geçiren MEF Üniversitesi, eğitim-öğretim modeli ile yeni kuşağının algısına uygun bir öğrenme yöntemi sunuyor. Yükseköğretim modeli ile dünyada global bir öncülük yürüten, aktif öğrenme ile yetişen öğrencileri ile yurtdışı ve yurtiçinde pek çok başarı elde eden MEF Üniversitesi Rektörü Muhammed Şahin, “Karşımızda milenyum nesli var, bu nesil teknoloji içine doğdu ve geleneksel eğitim sistemi yerine biz onlara dijital bir eğitim sistemi sunuyoruz” dedi.
MEF Üniversitesi, dijital teknolojinin tüm hayatımıza egemen olduğu bir dünyada Z kuşaklarının ve sonrasının eğitimine, yeni bir boyut kazandırmayı amaçlıyor. Geleneksel eğitim sistemi yerine “Flipped Learning” eğitim-öğretim sistemi uygulaması ve farklı seçeneklerdeki lisans programlarıyla dünya yükseköğretimine yenilikler getirme ve öncülük etme hedefiyle 2012 yılında kurulan MEF’te birçok ders dijital kaynaklardan işleniyor, yapay zeka ile öğrencinin etkileşim içinde dersleri öğrenmesi sağlanıyor. Mezunlarının dünya genelinde birçok başarıya imza attığı üniversitenin Rektörü Muhammed Şahin ile konuştuk.
“KARŞINIZDA MİLENYUM NESLİ VAR”
İlk öğrencilerini almadan önce nasıl bir öğrenme yöntemi geliştirecekleri yönünde uzun araştırmalar yaptıklarını belirten Şahin, “Karşımızda milenyum nesli var, bu nesil teknolojinin içine doğdu ve geleneksel eğitim sistemi yerine biz onlara dijital bir eğitim sistemi sunuyoruz. Bu sistemde öğrenci aktif, öğretim üyesi moderatör oluyor. Öğrenci derse gelmeden videoyu izliyor, sınıfta da bunun üzerine çalışıyor, tartışıyor bir fikir sunabiliyor. Artık dünyanın bir ucundaki bir öğrenci de Harvard’taki bir öğrenci de aynı bilgiye aynı hızda ulaşabiliyor. Bu sistemde öğrencinin bilgiyi içselleştirmesi çok önemli” ifadelerini kullandı.
“GELİŞMELERİ TAKİP EDEN DEĞİL YÖNETEN KONUMUNDAYIZ”
Dünyadaki gelişmeleri bizzat takip eden değil yöneten bir kurum olduklarının altını çizen Şahin, “Bu başarımızı yapay zeka destekli dijital kaynaklarımıza ve aktif öğrenme yöntemi olan Flipped Learning’e borçluyuz. Şu anda yeni çağa eğitim anlamında, yayımladığımız kitaplarla dünyada lider konumda olduğumuzu gösterdik ” dedi.
“DÜNYADA EN ÇOK SINAV YAPAN ÜLKEYİZ”
Dünyada en çok sınav yapan ülke olduğumuzu aktaran Şahin, “Üniversiteler meslek edindirme kursları değildir, öğrencileri geleceğe hazırlayan kurumlardır. Şu anki geleneksel eğitim sistemi ile 50-60 yıl iş hayatında tutunabilmek mümkün değildir. Türkiye Bilişim Sektörü Derneği’ne göre her yıl 10 bin genç bilişimci yurtdışına gidiyor, giden de geri dönmüyor. Bunun sebeplerini oturup düşünmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
“NEDEN FLIPPED LEARNING?”
“FLIPPED LEARNING BİR AKTİF ÖĞRENME YÖNTEMIDIR.”
“Öğrencileri yeni dünya hazırlayabilmek için derslerin, aktif öğrenme şeklinde gerçekleşmesi gerekmektedir. Öğrencilerin, yaşayarak, deneyimleyerek öğrenmesidir. Öğrenilen bilgi, “Flipped Learning” sayesinde içselleştirilebiliyor çünkü öğrenciler öğrendiklerini kullanıyor, uyguluyor ve deniyor.”
“İçeriğin bilgi kısmı artık metalaşmaya başladı. İçeriği aktarmak için öğretmenlerin saatlerce ders anlatmasına, konuşmasına gerek yok. Esas olan bilginin nasıl kullanılacağı. Öğrencinin gerçek hayatta kullanacağı yetkinliklerin gelişmesi lazım. Uygulama, değerlendirme ve yaratma gibi üstbilişsel becerilerin gelişmesi gerekiyor, bu da ancak aktif öğrenme ile mümkün olabilir.”
“FLIPPED LEARNING FARK YARATIYOR.”
“Pandemi ile birlikte Google arama motorunda, eğitim teknoloji alanında en çok aranan terim “Flipped Learning” oldu. Bunun nedeni, online eğitimde tek taraflı bilgi aktarımından kurtulmak, öğrencilerin derse aktif katılımını sağlamak gerekir. Nitekim, pandemi sonrasında dünyada ve ülkemizdeki çoğu üniversite artık içeriği önceden vererek, bilgiyi dersten önce aktarmaya ve bu şekilde dersi aktif öğrenmeye ortam hazırlamaya çalışmaktadır.”
“FLIPPED LEARNING ÜNİVERSİTEMİZ ÖĞRENCİLERİNE VE MEZUNLARINA NELER KATIYOR?”
“FLIPPED LEARNING 21. YÜZYIL YETKİNLİKLERİ KAZANDIRIYOR.”
“21. yüzyıl yetkinliklerinden öne çıkanlar; eleştirel düşünme, grup çalışması, sunum teknikleri, tartışabilmek ve görüşünü rahat ifade edebilmektir. Bütün bunlar, Flipped Learning içerisinde bulunmaktadır. Flipped Learning, bu yetkinlikleri öğrencilerimize kazandırmaktadır. Çünkü öğrencilerimizin derslerinde, grup çalışmaları yapmaları, çalışmalarını tartışmaları, analiz ederek kendi özgün görüşlerini ifade etmeleri gerekmektedir. Geleneksel ders anlatımında eğitmenler dersi tek taraflı bir anlatım ile gerçekleştirirken öğrencilerin ders içerisinde konuşma zamanı 3-5 dakikalık süre arasında kalmaktaydı. Flipped Learning öğrenme modelinde öğrenciler, ders öncesi ve esnasında son derece aktiftirler ve esasen derslerini kendileri işlemektedir.”
“GERİ DÖNÜŞLER, FLIPPED LEARNING ÖĞRENME MODELİMİZİ DESTEKLİYOR.”
“Aldığımız geri dönüşler, Flipped Learning yaklaşımının öğrencilerimiz üzerindeki olumlu etkileri olduğunu gösteriyor. … Bu geri dönüşlere ilişkin örnek verecek olursam; eğitim fakültesinin okulda üniversite modeli var. Öğrencilerimiz okullara gidiyor ve asistanlık yapıyorlar. Okulların üniversitemize verdikleri geri dönüş, ‘sizin öğrenciler ile öğretmenlerimiz arasında fark görünmüyor, çünkü sizin öğrencileriniz taşın altına elini koyuyorlar’ şeklinde olmaktadır.
“Diğer bölümlerimizde staja giden öğrencilerimiz, staj yaptıkları kurumlardan iş teklifi alıyorlar. Mezun durumundaki öğrencilerimizin, iş başvuruları sırasında mülakat aşamasında başarılı olduklarını bilmekteyiz… 5 yıldır mezun veriyoruz. Tüm pandemi koşullarına ve ekonomik krizlere rağmen mezunlarımızın ilk altı ayda profesyonel hayata devam oranı % 82’nin altına hiç düşmedi.”
“Bunun yanı sıra, öğrencilerimizin memnuniyeti ve görüşleri üniversitemizde en çok önem verdiğimiz konular arasındadır. Öğrencilerimiz, derslerini Flipped Learning modeliyle işledikleri için memnunlar ve sistemi sürekli sorgulayarak geliştirilmesi için gerekli geri dönüşleri sağlıyorlar.”
“ÜNİVERSİTEMIZDEKİ ÖĞRETİM ÜYELERİMİZ FLIPPED LEARNING ÖĞRENME VE TASARLAMA SÜRECİNİ NASIL YÜRÜTÜYOR?”
“Flipped Learning çalışmalarımızı geliştirebilmek için öğretim üyelerimize her türlü imkanı veriyoruz ve kendilerine özgür bir çalışma ortamı sunuyoruz… Gittiğim kurumlar ve sempozyumlarda bana en çok sorulan soru, öğretim üyelerini ‘Flipped Learning’ konusunda nasıl ikna ettiniz, oluyor. Bu konudaki kurumsal çalışmamıza, öğretim üyelerimize Flipped Learning konusunda geniş çaplı ve sürekli destekler vererek başladık. Bunun yanı sıra, üniversitemize yeni katılan öğretim üyelerimize Flipped Learning konusunda çalıştaylar düzenlenmektedir. Teknolojik destekler ile eğitim teknolojileri desteği ise bu konudaki en önemli örneklerdendir. Ders videosu çekmeye yönelik üst düzey bir stüdyomuz var ve aynı zamanda Adaptive Learning ve MOOC platformlarını öğrencilerimize ücretsiz olarak açıyoruz. Bu kaynaklar, teorik bilgiyi öğrenciye dersten önce aktarmayı çok kolay bir hale getiriyor. Öğretim üyelerimiz, bu kaynaklardan faydalanarak derste aktif öğrenme yapabiliyor, Flipped uygulayabiliyorlar. CELT birimi, öğretim üyelerimize özellikle Flipped Learning desteği vermek için kuruldu. Yeni öğretim üyelerimizin ilk derslerini ya da geliştirmek istedikleri derslerini hazırlarken, CELT birimi ile birlikte hazırlık süreci geçirmelerini tavsiye ediyorum..”
“ÜNİVERSITEMİZİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK STRATEJİSİ ‘FLIPPED LEARNING’DİR!”
“Öğretim üyelerimiz, derslerinin sürdürülebilir ve cazip olması için, flipped, aktif ve beceri odaklı olması gerektiğinin farkındadırlar. Bu bağlamda MEF aslında hem tam hem de yarı zamanlı hocalarımızın derslerini geliştirmeleri için bir fırsat sunuyor.”
“2030 OECD raporuna göre, 2030’a kadar 1.1 milyar insanın, yeni beceri ve yetkinlik kazanması gerekiyor. 10 sene sonra bugünkü mesleklerin yarısı olmayacak ve de yerine nelerin geleceğini de tahmin edemiyoruz. Bugün eğitimciler olarak gençleri, uzun döneme karşılık gelen belirsizliklerle dolu beklentilere cevap verecek şekilde yetiştirmemiz gerekiyor. Tam bu noktada MEF’te uygulanan, flipped learning ile birlikte, adaptive learning, MOOC’ların kullanılması ve kredilendirilmesi, proje bazlı ölçme değerlendirme gibi bir çok yenilikçi uygulamalar gençlerimizi belirsizliklerle dolu bir gelecekte alanlarında öncü birer lider olarak yetiştirmelerine olanak sağlamaktadır. Üniversitemizin sürdürülebilir stratejisi için bu yenilikçi uygulamaların tavizsiz bir şekilde uygulanmasına devam edilmesi gerekmektedir. ”
